Yeminli tercüme, yapılacak metin çevirileri için dürüstlükten ödün vermeyeceğine, sadakatten ayrılmayacağına dair mahkeme önünde yemin eden yeminli tercümanlar tarafından yapılan, imzalanıp, yeminli tercümanın mührüyle onay olan tercümelerdir. Yeminli tercüman, çevirisini yapmış olduğu metnin altına attığı imza ve mühür ile yapmış olduğu çevrideki, çevri kaynaklı hatalardan kaynaklı sorumlulukları da üzerine almış konumdadır. Yeminli tercüman olabilmek için, mütercim tercümanlık bölümü mezunu olmak şart koşulmaktadır. Yeminli tercüme, mahkemeye verilmiş bir yeminle bağlanan tercümanlarca yapıldığından, legal bir özellik taşımaktadır. Resmi kurumlar tarafından da, kabul gören çevirilerdir.
Mahkemelerde, yeminli tercümenin kullanılmasının amaçları ise; mahkemeye yabancı dilde sunulan sanık, tanık veya davalı tarafın iletişim kurulmasına en dürüst ve resmi bir kapsamı olan bir çeviri olmasıdır. Böylelikle, adaletin hızlı ve dürüstçe yerine getirilmesine olan hizmet sağlanmış olmaktadır. Bu doğrultuda, çevirmenin hukuki dile hâkim olması gerekmektedir. Çeviriden kaynaklanacak en ufak hata, mahkemenin vereceği kararın adaletini etkileyecektir. Yalnızca bu konuyla ilgili eğitim veren üniversiteler, bölümler Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de mevcuttur. Yeminli tercüme işlemleri mahkemelerin yanı sıra, resmi evraklarda, konsolosluk görüşmelerinde, resmi kurum ve kuruluşlarla sağlanan yazışmalarda, yeminli tercüman imzasını ve mührünü şart koşulmaktadır. Yeminli tercüme işlemi, tercümanın imza ve mührünün yanı sıra noter tasdik işlemi de gerektirebilmektedir. Onay veren noterler, yalnızca anlaşmalı oldukları ve kendilerine bağlı olan tercümanların çevrilerini tasdik etmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun içerisinde yer alan madde gereğince, tutulan kayıtlar, Cumhuriyet Savcılığı tarafından görevlendirilen kişiler tarafından deşifre edilir. Yabancı dilde olan kayıtları, yazılı metne dönüştürme işlemi olan deşifreden hemen sonra, tercümanlar tarafından Türkçeye çevrilir. Yeminli tercüme işlemini yapacak olan tercüman da yine, Cumhuriyet Savcılığı ya da mahkeme tarafından atanmaktadır. Mağdur ya da sanıkların, bu sayede kendini ifade etme özgürlükleri sağlanmış olmaktadır.