Skolyoz tedavisinde fiksasyon ve cerrahi gibi işlemler oldukça nadirdir. Tedavi prensibi gözlem, uygun egzersiz, spor ve takipten oluşur. Tedavi planlanırken birçok faktör dikkate alınsa da eğriliğin derecesi bu faktörlerin bir adım önündedir. Ergen idiyopatik skolyoz tanısı almış ancak tedavi edilmemiş hastalarda eğrilik yılda ortalama 0,5-1 derece artabilir. Ayrıca ergenlik dönemindeki skolyoz eğriliği, erken yaşta görülen skolyozdan daha kötü olma eğilimindedir. Bu nedenle, daha yaşlı skolyoz, ergen skolyozundan daha agresif cerrahi gerektirebilir.
Tedavi edilmeyen skolyoz hastaları gelecekte bel ve sırt ağrısı, sinir hasarı ve akciğer ve kalp gibi organlarla ilgili çeşitli problemler yaşayabilir. Bu sorunların yanı sıra kişinin görünüşüyle ilgili olumsuz düşünceleri de tedavi planlanırken ele alınması gereken bir konudur.
Omurga eğriliği 10 ila 25 derece olan kişilerin 3, 6 ve 1 yıllık aralıklarla çekilen röntgenler ile izlenmeye ve değerlendirilmeye devam edilmesi önerilir. Eğim 25 derecenin üzerinde ancak 40-45 dereceye ulaşmıyorsa doktor uygun gördüğü takdirde ortez denilen bir ortez tekniği denenebilir. Korseler olan ortezlerin kullanımı omurga eğriliğinin ilerlemesini önlemeye yöneliktir ancak son yıllarda bu yöntem nadiren kullanılmaktadır.
Erken bir aşamada tespit edilen bazı durumlarda, bu fiksasyon yöntemi tedavi planlamasının ön saflarında yer alabilir. Ortezler büyüme mevsimi boyunca günde 16-23 saat takılmalıdır. Ortez tedavisinde düzenli kullanım önemli bir husustur.
Omurga eğriliği 40 dereceden fazla olan kişilerde omurgayı düzeltmek için ameliyat yapılabilir. Omurga füzyon cerrahisi adı verilen bir teknikte, omurgayı oluşturan kemikler, skolyozu düzeltmek için uzun çubuklar, kemik greftleri ve vidalar gibi yapılar kullanılarak birleştirilir. Destek omurgayı düzeltirken bu yapı vidalarla sabitlenir. Kemik dokusu kullanılarak yapı güçlendirilir. Büyümeye ve gelişmeye devam eden çocuklarda zamanla çubuk ve vida yapılarının yeniden yapılandırılması meydana gelebilir.
Sonuç olarak, skolyoz tanısı alan hastaların büyük çoğunluğunda skolyozun kendisi gibi uygun egzersiz, uygun egzersiz ve takip tedavinin temelini oluşturmaktadır.