Dünya standardına uygun olarak tüm meme hastalıklarının teşhisi öncelikle iğne biyopsisi ile yapılmaktadır. Delinme biyopsisi sırasında hastaya lokal anestezi verilir. Hasta biyopsi sonrası aynı gün evine dönebilir. Bazen kamuoyunda da belirtildiği gibi, tümör bir delinme biyopsisi nedeniyle yayılamaz ve komşu dokulara yayılabilir. Delinme biyopsisi sırasında hastaya lokal anestezi verilir.
İğne biyopsisi
Memede şüpheli sonuçlar bulunursa tanı koymak için iğne biyopsisi veya bölgenin cerrahi olarak çıkarılması gerekir. Manuel muayene ile şüpheli sonuçların tespit edilemediği durumlarda, görüntüleme teknikleri gözetiminde bir radyoloji kliniğinde iğne biyopsisi yapılması uygun görülmektedir. İşlem süresi yönteme göre değişir ve yaklaşık 20-40 dakika sürer.
İşlem sonrası sonuçlar iyi huylu, şüpheli (atipik) veya kötü huylu olabilir.
NASIL UYGULANIR?
Biyopsi öncesi meme lokal anestezi ile uyuşturulur ve çeşitli iğneler kullanılarak şüpheli bölgeden yeterli miktarda doku alınır. Biyopsi meme kanserini ortaya çıkarırsa, hastanın yine de meme ameliyatı olması gerekir. Bununla birlikte, şüpheli görüntüleme sonuçları olan kadınlar için ortalama kanser tespit riski yaklaşık yüzde 10-40’tır. Diğer bir deyişle, hastaların çoğunda kanser yoktur.
Delinme biyopsisi sonucunda hastalığın iyi huylu olduğu anlaşılırsa hasta birçok gereksiz işlemden kurtulmuş olur. Örneğin; hastanın gereksiz anesteziye ihtiyacı yoktur, ameliyat gerektirmez ve hastaneye kaldırılmaz.
İğne biyopsisi ultrason, mamografi (stereotaksik yöntem) veya MRI kılavuzluğunda yapılabilir. Radyasyon içermediği ve iğnenin sürekli olarak ekran üzerinden izlenebildiği için hem hasta hem de doktor için ultrason muayenesi tercih edilmektedir.
Yalnızca mamografide bulunan sonuçların biyopsileri stereotaksik mamografi rehberliğinde gerçekleştirilirken, yalnızca MRI’larda bulunan sonuçların biyopsileri MR rehberliğinde gerçekleştirilir.
İnce iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB)
Hangi durumlarda kullanılır?
Bu yöntem, ABD liderliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Meme kistinin çıkarılması ve koltuk altı lenf bezi biyopsisi için tercih edilir. Ayrıca memedeki çok küçük veya derin yerleşimli lezyonlardan biyopsi alabilir.
Uygulama şekli: İnce iğne biyopsisi için önce biyopsi bölgesine iğne ile lokal anestezi uygulanır, ardından şüpheli bölgeye ince bir iğne yerleştirilir. Daha sonra iğnenin ucuna bir şırınga takılır ve ondan bir miktar sıvı çekilir. Patolog bu sıvıyı cama döker ve şüpheli hücreler açısından mikroskop altında inceler.
Genellikle, patolog işlem sırasında biyopsi odasında bulunur ve yeterli sayıda hücrenin çıkarılıp çıkarılmadığını kontrol eder. Teşhis için yeterli malzeme yoksa, prosedür birkaç kez tekrar edilebilir.
Tru-cut biyopsi (kesici iğne biyopsisi)
Bu işlem daha kalın (3-4 mm) iğneler ve biyopsi tabancası kullanılarak gerçekleştirilir.
Nasıl uygulanır?
Uygulama için iğne önce kütlenin kenarına yerleştirilir; Tabancanın düğmesine bastığınızda, iğne kütlenin içine sıçrar, küçük bir parça koparır ve geri gelir. İğne memeden çıkarılır, solüsyona bir parça doku yerleştirilir ve iğne memeye tekrar yerleştirilir. Bu nedenle kitlenin farklı yerlerinden birkaç doku örneği almak gerekir. Bu parçalar çözelti halinde patoloji laboratuvarına gönderilir ve birkaç gün sonra tanı konulur.
Tru-cut biyopsi, meme neoplazilerinin teşhisi için sıklıkla tercih edilen biyopsi yöntemidir. Ancak sadece ultrasonda görülebilen neoplazmaları teşhis etmek için kullanılabilir.